ikindi güneşinin altında moraran Uludağ’ın tepesine doğru gülümsedi: “Tohum toprağa şimdi düştü” diye mırıldandı, “Filizlenip büyüyerek çınar olması yakındır.”
b2177988483je citiraoпре 4 године
gitsin kızını Osman oğlumuza, versin gitsin.”
b2177988483je citiraoпре 4 године
Edebâli Karındaşımıza da vakti geldikte selâmlarımızı söyleyin. Ayak direyip şeyhliği iki okka altı etmesin, versin git
b2177988483je citiraoпре 4 године
Kayı Han Boyu toprak yolu bitirmiş, taş yola girmişti. Etraf kayalıktı.
b2177988483je citiraoпре 4 године
“Kul kısmı hem dünyayı, hem ahireti ister, kurban olduğum Allah da dilediğine verir diyen sen değil misin?” Yahşi Hoca da güldü:
b2177988483je citiraoпре 4 године
kötü çergimden, iki atımdan ve üç keçi ile beş koyunumdan gayri bir şeyim yok.
b2177988483je citiraoпре 4 године
derbendin ağzındaki düzlüğe, düzlüğün bir köşesindeki taze mezara baktı:
b2177988483je citiraoпре 4 године
Sonunda da olan olmuştu işte, karnından aldığı onmaz bir yarayla at sırtında sallanmaya durmuştu.
b2177988483je citiraoпре 4 године
yirmi kadarı da esir olmuştu.
b2177988483je citiraoпре 4 године
Akça’yı yüz kişiyle dağdan yürütmüş, yüz kişiyle de Gazi Abdurrahman’ı derbendin öteki tarafına göndermişti.