Helvétius, De l’Esprit (1758) ve De l’Homme (1773-74) gibi eserlerinde Condillac’ın ileri sürdüğü tezi, insanların benliklerini içten gelen şekillendirici tesirlerle değil de, dıştan gelen etkenlerle kazandıkları teorisini daha da ileri götürdü. Ona göre insanların yetileri (melekeleri) tecrübeyle ve dış etkenlerle oluşur.