NERISSA — Sevgili bayan, eğer derdiniz kısmetinizle aynı ağırlıkta olsaydı, o zaman gerçekten bıkardınız. Görebildiğim kadarıyla, bolluk içinde yüzüp tıkananlar da, darlık çekip aç kalanlar kadar hasta olabiliyor. O halde, ara yerde olabilmek az mutluluk sayılmaz. Aşırılık saçları vaktinden önce ağartır, ama kararı kaçırmayanın ömrü uzun olur.
PORTIA — Güzel sözler; iyi de söylendi.
NERISSA — Bir de dinlenseydi, daha güzel olurdu.
PORTIA — Eğer iyi olanı yapmak, bilmek kadar kolay olsaydı, köy kilisesi katedrale, yoksulun kulübesi de kral sarayına dönerdi. Ben papaz diye, kendi öğüdünü dinleyene derim. Yirmi kişiye birden kolayca davranış dersi verirdim, ama o dersi alacak yirmi kişiden biri olmaya gelince iş değişir, insanın beyni, kanını (14) dizginleyecek yasalar koyabilir; ama kızışmış tutkular soğuk kuralların üstünden atlayıp geçecektir. Gençlik çılgınlığı da böyle bir tavşandır işte: Topal nasihatın ağının (15) üstünden atlayıverir. Herneyse, bu tür akıl yürütmenin koca seçmeme yardımı olacağını sanmıyorum. Ah, şu "seçme" işi yok mu! İstediğimi seçmek elimde olmadığı gibi, istemediğimi itmek de elimde değil. İşte, yaşayan bir kızın isteği, ölmüş bir babanın iradesiyle böyle köstekleniyor. Ne zor değil mi Nerissa: Ne seçmek elimde birini, ne reddetmek.