Efendimiz (sas), Mus’ab’ı Yesrib’e gönderirken; temel amaç Yesrib’i Medine kılmak, yani Yesrib’i, Dârü’l-İslâm yapmaktı. Mus’ab, Habeşistan’a dönmek üzere giderken, Yesrib’e dönmek üzere değil, ölmek üzere gidiyordu. Mekke’den haber duyup geri dönme hesapları değil, Yesrib’i Medine kılıp onları davet etme hesapları yapıyordu. Böyle olduğu için de 15 kişi ile Habeşistan’da yapamadığı işleri tek başına Yesrib’de yapıyordu. İşte meselenin Mus’ab penceresinden bakıldığında en temel farkı bu idi.
Burada Mus’ab b. Umeyr bize çok önemli bir hakikati öğretiyor ve diyor ki: “Yaşadığınız coğrafyayı siz nasıl görüyorsunuz? Habeşistan olarak mı Yesrib olarak mı? Eğer yaşadığınız toprak Habeşistan ise siz orada sadece sığınmacısınız. Yok, eğer Yesrib ise siz orayı fethetmeye giden bir fatihsiniz.”